Uzun süre Ankara’ya gidemediğim zamanlarda, anneannemle konuşmak için içimde çok fazla konu, olay biriktiriyorum. Nasıl insanlar ajanda tutuyorsa günlük işlerini düzenlemek, doğum günlerini hatırlamak, haftayı toparlamak için; ben de aynı şekilde kafamdaki karışık duyguları-düşünceleri düzenlemek, yaptığım doğru ve yanlışı hatırlamak, kafayı toparlamak için anneanneme saklıyorum herşeyi. Çok yakın bir arkadaşımın gözünden anlatmak gerekirse, rutin bir şekilde yaptığım “anneanne ziyaretleri” benim rehabilitasyon ve deşarj olma dönemlerim. Ha, ne alakası var bütün bunların Prada ile, valla önce bende anlamamıştım ama bakınız şu alakası var;
Sadece benden konuşmuyoruz elbette. Uzun uzun anlatıyor bazen geçmişi, bende önüne kurulup büyük bir zevkle dinliyorum ama en çok annemin ve teyzemlerin küçüklük anılarını, öykülerini duymaktan zevk alıyorum!
En büyük teyzem Arzu, kağıt bebekler giydirirmiş mesela. Kağıttan insanlar yapar, saatlerce onlara bin bir çeşit elbise keser, bin bir çeşit renkle boyar, her birini bam başka bir insan haline getirirmiş. Bende oynadım defalarca, gazetelerden biriktirdiğim kuponları kullanarak elbise defterlerini :).. Hatırlayınca ne kadar özlediğimi farkettim!
Bir tek ben ve teyzem değil, belli ki Prada‘da çıkamamış etkisinden bu oyunun!
Prada’nın Yepyeni Kağıt Bebekleri
Prada’nın “2015 Spring Menwear” – “2015 İlkbahar Erkek Giyim” Koleksyionu, tasarımların üzerinde bulunan beyaz şeritlerin, tasarımlarındaki hatsız fakat keskin kesimlerin, ayaklardaki klasik sandaletlerin etkisinde! Koleksiyona bakıp gözümü kapattığıımda ilk aklıma gelen kağıt bebekler oldu, sizinde anlayacağınız üzere!
Ne yalan söyliyim ben çok giyeceğim tarzdan değil. Nedense koleksyionu gördüğümde çok yadırgadım ama bu koleksyonun tarzıyla alakalı değil. Koleksiyonun “Prada” ya ait olmasıyla alakalı. Nedense, Devil Wears Prada’yı izlediğimden beridir, Prada adı bana bir kadınsı gelir. Hatta filmin DVD’sini aldıysanız, şeytanın asası motifiyle yapılmış kırmızı topuklu ayakkabı zihninizde canlanmıştır ve şuanda siz de bu koleksyionu Prada ile hiç bir şekilde bağdaştıramamışsınızdır.
Daha sonra farkettim ki, Prada bu sefer şeytana pabucunu ters giydirmiş. Kadınlardaki maskülenlik, Prada’nın yeni gayesi olan “his and hers” düşüncesinden geliyor. Erkek ve kadın arasındaki uyumdan geliyor bu koleksiyon. Zaten stilist kendi sözleriyle durumu şöyle açıklıyor: “Ne zaman bir erkek koleksiyonu yapsam, bazı parçalar kadınlar için de çok uygun geliyor, en azından kendim için çok giyilebilir buluyorum.” Yani erkek kıyafetlerini, sınırlarını çok değiştirmeden kadınlara uyguladığı için ,İtalyan markası bize daha bir kapalı, çekiciliğini yitirmiş, sanki adına ait değilmiş gibi geliyor. Halbuki bu çok büyük bir yenilik!
Yine de benim için en önemli kısmı giyilebilir olması. Erkekler için kullanılabilir birçok parça olsa da, kadınlara özgü pek bir yakıştırma yapamıyorum. Ama tarz meselesi tabi ;)!
Unisex bir koleksiyon nasıl olabilirdi? Prada yaptı!
İşte size, unisex koleksiyondan bazı kareler!
Erkek hatlarını kadınlaştırmadan, bir kadın kıyafeti anca bu denli başarılı tasarlanabilirdi. Ama eleştirmek istediğim, yada bir türlü kabullenemeyeceğim şey o denli geniş kesim pantolonların içindeki incecik kadın bacakları! Kıyafet zenginliğini kaybediyor, kadın içinde kayboluyor ve bence stil sahibi olmaktan biraz dışarı çıkıyor. Hani çuvalı insanın belinden iple gelişi güzel bağlarlar ya…O misal! Bana sorarsanız, bayanlar o pantolon kesimlerini tercih ettiklerinde Prada giymiş olmanın bir önemi kalmıyor, ne yalan söyliyim…
Ben koleksiyona aman aman bayılmadım, sanatlı bulmadım, yada mutlaka edinmeliyim diye heyecanlanmadım. Yalnızca kağıt bebekleri hatırlamak çok hoşuma gitti, sizlerle de paylaşiyim, hep birlikte Prada’nın farklı bir yüzünü görelim istedim :)!
Siz de yorumlarınızı eksik etmeyin! Belkide benim aksime tam sizliktir bu koleksiyon.
-Tuana 🙂